top of page

PANDEMİYLE GELENLER...

Fiziki olarak küçük ama içeriği büyük olan bir kütüphanede çalışmak alışılagelmiş değil. Küçüklüğü bahane etmeden büyük işlere imza atmak burada öğrendiğim ilk şeylerdendi. Kütüphanede ne kadar çalışılabilir algısının aksi bir çalışma hayatı var burada. İnsanlarımız kütüphaneye de kim gelir ki zaten diyerek kendini tek sanırken binlerce okuyucuya yetişmeye çalışmak içimizde çelişkiye sebep olur her zaman. Ya bize okuyucu çok gelir ya da insanımız sadece kendini okuyor sanır. İşte bu çelişkiler içinde çalışırken bizi hazırlıksız yakalayan bir "virüs" oldu. Asıl film şimdi başlıyordu ve biz bundan habersiz ilk gelen korku senaryolarında kendimize bir rol bulmaya çalışıyorduk. Önlem, tedbir, dikkat edilmesi gereken hususlar...

Çok okuyuculu, az personelli bir yerde çalışmak ipin üstünde dans etmek gibi oluyor böyle zamanlarda. Covid 19 dan uzak kal. Kendini koru, aileni koru, okuyucuyu da koru hatta o kendini korumayı bilmez sen onun yerine de onu koru. Halimiz bundan ibaret.

Okuyucularımız ilk zamanlar virüsten kaçılacak tek yer "kütüphane" diye düşünüyor olacaklar ki gelmeyen okuyucu gelir oldu. Her yere asılan uyarıları okumayan çok sevgili okuyucularımız “Pandemide evdeyiz 3 kitap az daha fazla veremez misiniz?” diye soruyorlardı. Kurallara uymayı öğretmek, maske takmayı, mesafeyi öğretmek artık baş görevimiz oldu. Kamu kurumlarında özel koşullarda ne işlem yapılır ilk kez bizimle görmüş olanlar bizlerin de aslında bir kamu kurumu olduğumuzu fark ettiler. Bizi ne kadar "halk" görmüşlerse artık bir kurum olduğumuzla bu dönemde yüzleştiler.

Ben baktım ki her gelen kullanıcıyla içimden konuşuyorum. Yine kendi içimde gruplara ayırdım onları. Kafamdaki potalara atıyordum gelen kullanıcı tiplerini. Sonuçta elimde gruplara ayrılmış kullanıcı tipleri rehberi oluştu. Rehber ve içerikleri şöyle:

Şikayetçi Tip: Uygulanan önlemeleri beğenmez, maske takmak istemez, son dönemde sağlıklı olduğunu inatla savunur ama HES Kodu vermek istemez, kimlik vermek istemez, dezenfektanı beğenmez, kütüphaneyi küçük bulur beğenmez, aradığı kitabı bulamaz bizi beğenmez.

Hatta özel hayatlarında da neleri beğenmiyorlarsa bize kitap alıp verirken iki dakika da anlatan kullanıcılarımız var onları da bu grubun içine alıyorum.

Şiddet İçeren Tip: En tehlikeli grup bence. Seni özellikle tek yakalamaya görsün. Bütün sinirini gelip senden çıkaran tipler. Kurallara uymak hiçbir zaman işine gelmemiş olan insan tiplerinden. El, kol sallamaktan, üzerine yürümekten çekinmezler. Nerde olduğunu, kim olduğunu hatırlamaları zaman alır ve siz o sırada bütün sabır ve sakinliğinizi korumak zorunda kalırsınız. “Ah iş başında olmayacaktım ki” diye içinizden sakinleşmeye çalışırsınız.


Faydacı Tip: Pandemiyi fırsata çevirenler bu grupta yer alıyorlar. Aslında kitabı çok önce getirmesi gerekip “Virüs vardı getiremedim.” “Kütüphane kapalı sandım getiremedim.” Diyerek bize bahane üreten tipler. Bunlar okul zamanlarında da “sular kesikti çalışamadım hocam” diyen grupta yer alıyorlardı herhalde.


Eğitilebilir Tip: Bu grup ilk başlarda bilmediği bir duruma adaptasyon sorunu yaşayan ama sonrasında öğrendiklerinden memnun olan tipler. İlk şikayet ya da şiddetle gelen ama bizim tarafımızdan ikna edilmiş olup sonrasındaki gelişlerinde etraflarına da kurallarla ilgili bilgi veren ve öğrendiklerini gururla uygulayan kullanıcılardır. Olumlu olduklarını görmek bize içten içe “öğretmenlik gururu” yaşatır.


Memnun Tip: Halinden her daim mutlu olan tiplerdir. Yeter ki kütüphaneye ve hizmetlerine ulaşabilsin. Onun için hizmet almak önceliklidir. Bu sebeple hiçbir yeni kurala itiraz etmez ve harfiyle uyar. Size sıkıntı çıkarmaz hatta her gelişinde siz ona hizmet ettiğiniz için sizin içinizde mutluluk ve huzur uyandırır. Şükür ki şu son zamanlarımızda bu tipler çoğunlukta.


Bütün bu gruplara giren insanlar o an olmasalar bile sonrasında bende gülümseten anılar bırakıyorlar. Aslında hepsine ayrı ayrı teşekkür etmek istiyorum.


Bana kalırsa pandemiyle birlikte insanlar “maske” ye inat daha çok konuşuyor, “mesafe” ye inat daha samimi oluyorlar. Pandemi bize insan olarak birbirimize ne kadar ihtiyacımız olduğunu, bir ses bir muhabbetin ve yüz yüze bakmanın ne kadar değerli olduğunu, tabiri caizse ruhlarımıza vura vura öğretti.


Türkiye ‘nin dört bir yanındaki arkadaşlarım, meslektaşlarım umarım sağlıklı günlerde birbirimizin gülüşlerini görerek, kucaklaşarak görüşmek dileklerimle.

Sevgi ve sağlıkla kalın…


Ece ÇIRAĞ

Bornova İlçe Halk Kütüphanesi

Kütüphaneci


26 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

UYDURULAMAYAN GENÇLER...

Yine bir Pandemi günü ve yine biz kullanıcıları sınırlı sayıda içeri almaya çalışırken ki ne kadar mücadele etsek de sayımız maalesef ki hep fazlaydı😔 ve işte böyle bir günde daha fazla içeri alamaya

UZAKLAR ARTIK ÇOK DAHA UZAK

Bu pandemi süreci hayatın hiçbir zaman içinde tek bir olguyu, duyguyu veya gerçeği barındırmadığını bir kez daha kanıtladı. Bugüne kadar yaşadığım en güzel ve en heyecan verici his olan "annelik" hiss

"YAŞAYARAK" ÖNLEM ALDIK!

Merhaba, Covid 19 küresel çapta tüm dünyada etkili olan bir salgın olduğundan beri hayatlarımız alışkanlıklarımız tümüyle değişmiştir. Bizler kendimizi sevdiklerimizi, okuyucu kitlemizi bu virüsten ko

Yazı: Blog2 Post
bottom of page